DEVRİMCİ KARDEŞLİĞİ DENİZ GEZMİŞ VE KOMŞU ÜLKE FİLİSTİN

 
ÖBKM'den BASIN AÇIKLAMASI (4 OCAK 2009)

Pazar, 04 Ocak 2009

 

 

4 OCAK 2009 BASIN AÇIKLAMASI

 

GAZZE'DE DİRENEN İNSANLIK ONURUDUR

 

            ABD’nin Ortadoğu’daki kanlı eli/maşası Siyonist İsrail, 27 Aralık’ta 
Gazze’yi kana boğdu. Çoluk çocuk, hastane, okul ayrımı 
yapmadan ölüm ve yıkım kustu. Nazi toplama 
kamplarından, Vietnam’dan, Irak’tan, Cenin Kampı’ndan 
bildiğimiz katliamlara bir yenisi eklendi. Yaralarını sarma telaşındaki 
halkın üzerine; hastane, okul, cami ayrımı yapmadan 
bomba yağdı. 60 yıllık varoluş zincirinde meşru tek bir 
halka bulunmayan, kan ve şiddetle beslenen İsrail, katliamlarına bir yenisini eklemiş oldu.

Dünya, yeni yıl törenleriyle uyuşurken, onlar yaralarını dahi saramadı. Gittikleri hastaneler dahi bombalanıyor.

Gazze günlerdir kanıyor…

Arkasına ABD’yi ve bölge taşeronlarını alan İsrail faşizmi, her türlü
 katliamı yapmayı kendinde hak görüyor. Türkiye dahil bölge ülkelerinin sahte tepkileri onu daha 
çok cesaretlendiriyor. Filistin’i sahiplenen halklardan yükselen tepkiyi, öfkeyi dikkate bile almıyor.

İsrail, ABD’nin bölgedeki çıkarları
 temelinde her türlü saldırı için donatılmış bir işgal devletidir.
Kendini, yarattığı düşmanlar
 üzerinden tanımlamakta ve halkı sürekli bu algı üzerinden yönlendirmektedir. Yani İsrail’in saldırmak için gerekçeye
 ihtiyacı yoktur. Çünkü katliam, şiddet ve işgal varlık sebebidir. Ateşkesin bitmiş olması sadece bir ayrıntıdır.

İsrail, yüzde 65 oyla seçimleri kazanmış 
olan Hamas’ı ve ona oy veren Filistinlileri cezalandırmak
 için Gazze’ye; elektrik, ilaç, yiyecek girişini yasaklayarakbölgeyi yarı açık bir hapishaneye çevirmiştir.

 

SALDIRIDAN MISIR VE TÜRKİYE EGEMENLERİ DE SORUMLUDUR

 

Gazze saldırısından 5 gün önce 
Başbakan Olmert Ankara’yı, Dışişleri Bakanı 
Livni ise 2 gün önce Kahire’yi ziyaret etti. Saldırı
 sonrasında verilen tepkiler hangi çerçevede olursa olsun Türkiye ve Mısır’ın katliamdaki 
sorumluluklarını hafifletmiyor. Mısır’ın ABD ile işbirliğinin 
boyutu ve Türkiye’nin bölgede taşeronluk için ne denli istekli olduğu biliniyor.

Filistin halkının dostu, devletler değil halklardır. Onları sahiplenen yine halklar olacaktır.

Saldırı, emperyalist masalarda yapılan barış görüşmelerinin ölü doğduğunu ve İsrail’e güç 
biriktirme ve fırsat kollama imkanı tanıdığını bir kez daha gösterdi.

Saldırı aynı zamanda, Filistin yönetiminin emperyalizmle 
işbirliği/uzlaşma yönündeki eğiliminin halkların yararına olmayacağını bir kez daha göstermiş, bu eğilimin teşhirini hızlandırmış;

Filistinli örgütlerin bir an önce iç çatışmayı bırakarak, ortak düşmana karşı ortak tavır 
bilinciyle hareket etmesinin önemini yakıcı biçimde ortaya çıkarmıştır.

 

FİLİSTİN KAZANACAK

 

Gazze’ye yapılan saldırı, dünya halklarını bir kez 
daha dayanışma refleksi, duyarlılık ve kardeşçe 
sahipleme açısından sınava sokuyor.

Evet, Gazze halkı büyük kayıp verdi. Belki daha da verecek, ama
 halkların öldürerek tükenmediğini, ülkeleri işgal edilse de teslim alınamadığını İsrail de ABD de biliyor.

Gazze’yi sahiplenmek; emperyalizmin
 bölge politikalarına, kendi eliyle veya taşeronları aracılığıyla yaptığı katliamlara 
karşı durmak, insanım diyen herkesin görevidir. Örgütlü güçler bunun için yol gösterici olmalı, insanların 
kendi evleri, kendi değerleri bombalanıyormuş gibi harekete geçmesi sağlanmalıdır.

Bizler bugün burada yarın bir başka yerde
 bir başka biçimde İsrail ve işbirlikçilerine öfkemizi, Filistin halkına desteğimizi büyütmeye devam edeceğiz.

*KAHROLSUN EMPERYALİZM VE SİYONİZM

*YAŞASIN FİLİSTİN HALKININ ONURLU MÜCADELESİ

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol